"Hamit, öncelikle Goal Türkiye ailesi olarak teşekkür ederiz. Şu sıralar ne yaptığı pek de bilmiyoruz. Hamit Altıntop’un hayatı şuan nasıl gidiyor, neyle meşgul oluyor?"
Almanya’dan dönüşümden sonra boştayım. Artık Türkiye’deyim. Gelecek ile ilgili düşüncelerim, fikirlerim, çalışmalarım var. Gelecek dönemde netleştiğinde zaten duyururuz (Gülüyor). Zamanlama da önemli tabii...
- "Futbol hayatına mı devam edeceksin? ‘’Galatasaray’a yardımcı antrenör oluyor’’ şeklinde de haberler çıktı, Malatyaspor’a transfer olacağına dair haberler de çıktı. Futbolculuk mu yoksa yedek kulübesinde eşofmanlarla farklı bir görev mi?"
Futbolun içinde kalmak istiyorum. Ama daha son sözü söylemedim ve acele etmek istemiyorum.
"Fatih Terim'in kuralları, çizgisi, hedefleri belli"
- "O zaman, Galatasaray taraftarı biraz daha bekleyecek. Orada da artık yeni bir yapılanma var; Hasan Şaş, Necati Ateş gibi isimler yardımcı antrenörlük yapıyorlar, Galatasaray taraftarları seni de oraya yakıştırıyor."
Öyle haberler benim de kulağıma geldi ancak böyle bir yaklaşımda bulunulmadı. Ne yapmak istediğime karar vermediğim için ben de bu konuda çok fazla düşünmedim. Galatasaray’la anılmak güzeldir, orada iyi-kötü 4,5 yılım geçti. Galatasaray’a en iyi şekilde faydalı olmaya çalıştım, kupalar kazandık, kötü mağlubiyetler de aldık. Ben Galatasaray’da geçirdiğim zamana olumlu bakıyorum. Tabii ki daha iyi yerlerde olabilirdik ama olmadı. Nasip, kısmet ancak bazı engeller de vardı.
- "Şu anda nasıl değerlendiriyorsun Galatasaray’ı ve ligi? Galatasaray’da yeni bir yapılanma var, sence sonucu nasıl olur?"
Aslında bu eski bir yapılanma. Fatih Terim’in kuralları belli, çizgisi belli, hedefleri belli. Galatasaray’la uyuşan birçok özelliğe sahip. Zorlu bir süreç, engeller günden güne artacaktır. Ben de sonucun ne olacağını merakla izliyorum. Lig kalitesi arttı ve rekabetin üst düzeyde olduğunu puan tablosu zaten gösteriyor. Umarım sezon sonunda herkes kazanır!
"Beşiktaş'ın Bayern Münih'i elemesi mucize olur"
- "Çok yakın bir zamanda Beşiktaş- Bayern Münih eşleşmesi var. Beşiktaş, grubunu yenilgisiz bitirdi. Sence Beşiktaş, Bayern Münih’i üzmeyi başarabilir mi?"
Beşiktaş göze hoş gelen bir futbol oynuyor, ofansif olarak üretebilen bir takıma sahip. Grubu lider olarak tamamlamak inanılmaz bir özgüven veriyor ancak bunun tehlikeli de olduğunu düşünüyorum. Böyle bir ortamı kaldırabilmek, hazmedebilmek büyük bir yetenek istiyor. Tecrübesiz olduklarının altını çizmemiz gerekiyor. Karşısında yıllardır üst düzey oynayan bir Bayern Münih var, seviyesini kendi karakteriyle belirleyen bir kulüp var. Beşiktaşlılar biraz daha mütevazı olursa, beklentilerini biraz daha düşürürlerse; deplasmanda atacakları bir golle, kendi evlerinde bir mucizeye imza atabilirler. Mucize kelimesinin doğru olduğunu düşünüyorum, Beşiktaş’ın Bayern Münih’i elemesi mucize olur.
- "Beşiktaş, Bundesliga ikincisi Leipzig’i üstün bir oyunla yendi, Bundesliga liderini de yenebilir şeklinde bir düşünce de var. Kulvarların farklılığı mı, kulüplerin farklılığı mı?"
Leipzig’in yaş ortalaması 22-23. Beşiktaş ilk devreyi üstün oynamıştı ancak Leipzig ortama uyum sağladıktan sonra oyunu dengelemişti. Bu yüzden Beşiktaş’ın mütevazi olması gerektiğini düşünüyorum. Grubu lider bitirerek çok önemli bir şey başardılar ama şanssız bir şekilde Bayern Münih’le eşleştiler. Beşiktaş’ı oyun olarak Arsenal’e benzetiyorum. Pas oyunu oynuyorlar, rakip yarı sahaya yerleşiyorlar, rakip takımı baskı altına alıyorlar… Ama Arsenal geçen sene iki maçta 10 gol yedi, bunu da dikkate almak gerekiyor. Kesinlikle başarabilirler ama gün performansı da Beşiktaş açısından önemli olacak.
"Cengiz'in aramızdaki en iyi kariyeri yapacağına inanıyorum"
- "Beşiktaş’ın Avrupa’da gösterdiği iyi performans etkili olmuş ki Cenk Tosun Premier Lig’e transfer oldu. Sence, Cenk Tosun İngiltere’de başarılı olabilir mi? Uluslararası tecrübesi olan bir futbolcu olarak, ona bir tavsiyen var mı?"
Cenk, son 2,5 senede kendini inanılmaz geliştirdi. Beşiktaş’ın şampiyon olması, Mario Gomez ve Demba Ba gibi isimlerle çalışması ona çok şey kattı. Çalışkanlığını ve düzgün karakterini onun için artı olarak görüyorum ama Cenk, ilk defa bu sene birinci forvet oldu. Buradayken Cenk’ten çok bir beklenti yoktu, önce Demba Ba’nın sonra da Gomez’in arkasındaydı. Ama Cenk çok fazla gol atmasa da inanılmaz faydalıydı. Yaptığı asistlerle, topu ayağında tutmasıyla takıma farklı bir karakter katıyordu. Orada başarılı olması ona kalmış bir durum ve kadar sabırlı olacağı çok önemli. Şuanda zor bir dönemden geçiyor, o kadar paralar verildi oynamıyor. Onun kalitesine ve yeteneğine inanıyorum ama sabırlı olması gerekiyor. Orada ligi öğrenecek, dilini geliştirecek, ortamla kaynaşacak… Ondan sonra da yeteneğiyle, karakteriyle başarılı olacaktır.
- "Galiba bizim de biraz rahat bırakmamız gerekiyor..."
Medya eleştirir, övgüler yağdırır… Bunlar normal şeyler. Önemli olan ne kadar kapasitesi olduğu , etrafındaki insanların onu nasıl yönlendirdiği ve maneviyatının ne kadar güçlü olduğudur. Cengiz bunları uygularsa ve temelini erken yaşta atarsa önü çok açık. Mesela Cengiz’in aramızdaki en iyi kariyeri yapacağına inanıyorum. İnşallah manevi değerleri ve hedefleri bu doğrultuda olur, kendisini buna göre hazırlar. Aksaklıklar olsa da hedeften gözünü ayırmazsa çok başarılı olacaktır.
"Bayern Münih, saygıdan fazlasını hak ediyor"
- "Peki eski takımınla ilgili bir soru: Bayern Münih, Beşiktaş’ı elerse -Allah korusun- Şampiyonlar Ligi şampiyonu olabilir mi? Bu sezon özelinde Bayern Münih, Manchester City ve Barcelona’yla aynı seviyede mi?"
Bayern Münih ligde 22 maçta 56 puan topladı ve Şampiyonlar Ligi’nde sadece PSG’ye puan kaybetti, PSG mücadelesi de zor bir döneme denk geldi. Bayern’i, Real Madrid’in ardından 2. sırada görüyorum. Real Madrid son iki sezonda Şampiyonlar Ligi’ni kazandı, Bayern Münih de son sekiz sezonda iki kere final oynadı. Böyle yaklaştığınızda nasıl bir seviyede olduğunu, nasıl bir tarihi olduğunu göreceksiniz. Böyle bir kulübün saygıdan daha fazlasını hakettiğini düşünüyorum.
- "Daha önce Heynckes’le de çalışmış bir isimsin, geldiği gibi takımı yeniden tepelere çıkarması onu özel kılan bir şeyler olduğunu gösterir sanki..."
Heynckes’le ilk kez 2003’te Schalke’de çalışmıştık, o dönemde İspanya’dan dönmüştü. Heynckes’in en önemli özelliği; Alman futboluyla İspanyol futbolunu birleştirmesi. İnanılmaz duyarlı, babacan, faydalı yaklaşımlar kuran bir isim. Şampiyonlar Ligi’ni, Bundesliga’yı, Almanya Kupası’nı kazanması boşluğunun dolmasını zorlaştırdı. Pep Guardiola takımla birlikte inanılmaz işler başardı, takımı geliştirdi, 3 yıl peş peşe şampiyon oldu ama Şampiyonlar Ligi’ni kazanamadı. Ancelotti’nin de kariyeri ortada ancak belki de Almanya kültürüne alışamaması eksikliği oldu. Heynckes tercihiyle yeniden bir hava yakalandı ve takım içinde rotasyon oluştu.
- "Teknik direktör tahminin var mı? Conte’nin, Tuchell’in, Zidane’ın ve Tedesco’nun ismi geçiyor..."
Bence Alman, genç bir isim olacak. Hoffenheim’da Nagelsmann, Schalke’de Tedesco var. O arkadaşlar benden küçükler, biri 30 diğeri 32 yaşında. Burada hırs var, emek var, temel var… Oradaki eğitimi ve futbolu insanlara erken yaşta aşılamışlar. Almanya’da teknik direktörlük adına Löw, Heynckes, Felix Magath gibi örnekler var. Felix Magath, farklı bir kişiliğe ve çalışma sistemine sahip olsa da her gittiği takımda başarılı olan bir antrenör. Böyle örneklerle yola çıkmak genç arkadaşlara büyük bir avantaj sağlıyor. Cristiano Ronaldo milli takımda Figo’yla, Rui Costa’yla büyümüş...
"Ben hoca olsam oyuncumla yemek yerim, sohbet ederim..."
- "Sen de ilginç bir teknik direktör olabilirsin, Türk’ün heyecanıyla Alman’ın disiplini birleşince ilginç bir şey ortaya çıkabilir."
Futbolda heyecan olması gerekiyor, keyif olması gerekiyor, insanları büyülemen gerekiyor. Bunlar taraftar için de geçerli; taraftarın futbolcuyu motive etmesi gerekiyor. Almanya’da ve İngiltere’de dış etmenler futbolu güzelleştiriyor.
- "Bunun için büyük bir kültürel değişim de gerekiyor. Senin daha önce söylediğin ve benim çok sevdiğim bir sözün var: 'Türkiye’de transfer görüşmesine geldiğimde, kaç para istiyorsun, dediklerinde o görüşme biter.' Burada bir vizyon çiziyorsun. Teknik direktör Hamit Altıntop Türkiye’de görev yapsa; istikrarlı bir şekilde maç kazanmanı bekleyecekler, iyi futbol oynatmanı bekleyecekler, yıldız oyuncularla iyi anlaşmanı bekleyecekler, haliyle şampiyonluk bekleyecekler. Türkiye liginde antrenörlük senin için büyük bir meydan okuma olur."
Bir şeyin altını çizmek istiyorum; burada önemli olan başarılı olmak değil, önemli olan samimiyet. Burada parayı da bulursunuz, istediğiniz hocayla ve oyuncuyla da çalışırsınız, stadı da yaptırırsınız ama samimiyet yoksa büyük bir boşluk var demektir. Ben hoca olsam oyuncumla yemek yemek isterim, sohbet etmek isterim… Bu paraları veriyorsan, o zamanı da ayıracaksın. Sadece burada değil Avrupa’da da böyle. Hocalar, yöneticiler yeterince samimi değil. Başarıyı düşündüklerini ve maneviyata önem vermediklerini düşünüyorum. Sadece futbolda değil her alanda, samimiyet yoksa büyük bir eksiklik vardır.
"Fatih Terim'in kuralları, çizgisi, hedefleri belli"
- "Hem Milli Takım’da hem de Galatasaray’da dobra açıklamalarınla sık sık karşılaştık. Teknik Direktör olarak da dobra bir isim mi olursun? Bir de en dobra halinle, Türkiye futbolunu nasıl değerlendirirsin?"
Türk futbolunun inanılmaz bir potansiyeli var ama üretemememiz beni çok üzüyor. Benim hedefim futbolun gelişmesi, insanların kaliteli futbol izlemesi, kaliteli yayınlar izlemesi. Bu sadece İstanbul’da değil Anadolu’da da olsun. Başarılı olduğunuzda alacağınız manevi haz her şeye bedel. Bununla birlikte genç arkadaşları mutlu etmek, yanınıza çekmek daha kolay. Onlar size başarılı olmak istediklerini, daha fazla çalışmak istediklerini söyleyecek. Ben saha içinde saklanan, idmana çıkmak istemeyen futbolcular istemiyorum. Futbolcunun sadece İstanbul’da değil her yerde iyi oynaması gerekir, her şeye hazırlıklı olması gerekir, kolay kolay kaybetmemesi gerekir.
- "Dünya Kupası’nda Almanya’yı favori olarak görüyor musun?"
Tabii ki Almanya’yı favori olarak görüyorum. Son Dünya Kupası’nı Almanya kazanmış, eleme maçlarında rakiplerini ezmiş... Oyuncu kaynağı o kadar genişledi ki kimin oynadığı önemli değil.
"Leon Goretzka'yı kendime benzetiyorum"
- "Neuer ve Müller’i nasıl yorumlarsın?"
İkisiyle de birlikte oynadım. Müller’in gelişiyle ve sakatlıklarla birlikte benim yerim biraz daha yedeklere kaymıştı. İlk günden bu yana inanılmaz bir özgüvenle ve olumlu bir şımarıklıkla oynadı. Kendine inanan ve tarif edilemeyecek yeteneklere sahip bir çocuk. Galiba hiçbir adale grubu yok, sadece kemikten yapılmış! (Gülüşmeler) Müller hep olumlu düşünen ve daha iyi olmaya çalışan bir isim, tipik bir futbolcu değil. Neuer dünyanın en iyi kalecisi, onun yerini dolduracak arkadaş bir hayli zorlanacaktır. Tecrübesiyle birlikte kendini bir adım öne attı. Sakatlığı nedeniyle milli takımda oynamayabilir ama o oynarsa maçlara önde başlarsınız.
- "Leon Goretzka’yı önümüzdeki sezon Bayern formasıyla izlemek sana nasıl hissettirir?"
Leon’u kendime benzetiyorum. Ben de Schalke için 100’ün üzerinde Bundesliga maçı oynamıştım, bonservisim elimde Bayern Münih’e transfer olmuştum. Yetenekli ve çok iyi bir fizik gücüne sahip. Belki Bayern Münih’te ilk haftalarda zorlanacaktır ama geleceği çok parlak diyebiliriz.
"Nuri'nin Milli Takım'ı bırakma sebebi..."
- "Nuri Şahin’in Twitter’dan gençlere verdiği tavsiyeler bir hayli gündem oldu. Gençlere çok çalışmalarını, antrenmanlara önem vermelerini, hobi edinmelerini söyledi. Sen genç futbolculara nasıl tavsiyeler vermek istersin? Bir de Nuri Şahin’in Milli Takım’ı bırakmasını nasıl değerlendiriyorsun?"
Nuri Şahin’in Milli Takım’ı bırakmasını kurduğu hayalleri gerçekleştirememesi ve istediği kadar faydalı olamamasına bağlıyorum. Hiç kimsenin bunu Nuri’ye fazla görmemesi gerekiyor. Nuri’nin yaklaşımı her zaman sıcaktı, yapmak istedikleri ortadaydı. İstediklerini bulamadı. Çok duygusal bir arkadaşımız olduğu için katılamadığı turnuvalar onu bu karara itti.
Tavsiye olarak da futbolcuların şöhret mi olmak istediklerini, para mı kazanmak istediklerini, iyi bir sporcu mu olmak istediklerini ayırt etmeleri gerekiyor. Gelecek tepkilere de buna göre hazırlıklı olmalılar. Bazen sadece hocanızın verdiği yetmez; analizler yapmanız gerekir, videolar izlemeniz gerekir. Bizde istişare çok az, hiçbir genç arkadaşımız beni arayıp bir konuda ne düşündüğümü sormadı. Hep güçlü olmaya çalışıyorlar. Büyükleriyle istişare etsinler, soru sormaktan çekinmesinler. Kendilerini geliştirirlerse daha mutlu olurlar, daha çok keyif alırlar.
- "Sen herkesten önce Real Madrid’i gördün, ardından Arda’yı Barcelona’ya gönderdik. O büyük tecrübeden payımıza düşecek bir kaç cümle söyler misin?"
Ben Madrid’de oynadıysam, Arda Barcelona’da oynadıysa bunu herkes yapabilir. Buna inanmak ve her gün üstüne koya koya gitmek gerekir. Maddi beklentilerini kısarak sportif atılımlar yapmak gerekir. Artık öyle bir seviyeye geldi ki futbolcular; maddi olanaklar Şampiyonlar Ligi’nden önce geliyor. Zaten sen başarılı olursan maddiyat zamanla gelir. Etrafınızdaki insanlar, yaşın, tecrüben çok önemli. Bunlara önem verirlerse yedikleri yemekten yaptıkları tercihe kadar değiştirebilirler.
- "Euro 2008’i de sormak istiyorum, orada çok güzel anılar var. O işin sırrı neydi?"
Grup halinde önce Ümit Milli Takım’da birlikte oynadık sonra da A Milli Takım’da birlikte oynadık. Belirleyici noktalardan biri buydu. Birbirimize güveniyorduk, Halil ve Yıldıray kadroya alınmadığında hüngür hüngür ağlamıştık. Fatih Hoca için de zordu o kadrodan birilerini silmesi.Kim oynarsa oynasın kapris yapan yoktu. Artık futbolcu oynamazsa kapris yapıyor, idmana çıkmıyor, oyuna girdiğinde koşmuyor. Biz böyle yapanları aramıza almazdık. Taktikler çok önemli olmuyordu, maç öyle bir hale geliyordu ki herkes her yerde oynuyordu.
- "Şu direk ve şanssızlıkla ilgili de ne düşündüğünü hep merak etmişimdir..."
Belki de şutlarımın direkten dönmesi benim şansımdır! Onlar gol olsa bu kadar konuşulmazdım (Gülüyor).
Hamit Altıntop'un rüya 11'i
- "Birlikte oynadığın en iyi 11’i saysan kimleri söylerdin?"
Ben şimdi nasıl bir 11 kurayım ? Kaleciyi seçmek istesem; Neuer, Casillas, Oliver Kahn (Gülüşmeler)... Hangisine haksızlık yapayım? Forvette; Luca Toni, Cristiano Ronaldo, Klose, Benzema, Higuain (Gülüşmeler)...
Oynadığım en iyi 11: Kalede Neuer; sağ bek Lahm; stoperde Lucio ve Ramos; sol bekte Marcelo; orta sahada Alonso ve Ze Roberto; sol açıkta Ribery; sağ açıkta Di Maria; forvette Cristiano Ronaldo ve Higuain.
Yorumlar
Yorum Gönder